Pourquoi Andrés Manuel López Obrador est-il critiqué pour sa gestion de la sécurité au Mexique ?

Andrés Manuel López Obrador’un Meksika’daki güvenlik durumu yönetimi birçok eleştiri doğurmaktadır. Artan şiddet, özellikle uyuşturucu kartelleri arasında, ve suçla ilişkili gevşek olarak algılanan reaksiyon, vatandaşların endişelerini artırıyor. Paradigma değişikliği savunmasına rağmen, pek çok Meksikalı güvensizlik hissi yaşamaktadır; bu da onun politik mirasını bulanıklaştıran karışık bir bilanço ortaya koymaktadır.

AMLO’nun güvenlik stratejisinin sonuçları nelerdir?

Andrés Manuel López Obrador tarafından uygulanan güvenlik stratejisi şiddetli eleştirilere neden olmuştur. Birçok kişi, uyuşturucu kartelleri içindeki suç ve şiddeti azaltma girişimlerinin etkisiz olduğunu düşünmektedir. Bazı değişim vaatlerine rağmen, birçok bölgede güvensizlik iklimi devam etmektedir. Özellikle ülkenin kuzeyinde farklı suç grupları arasındaki çatışmalar sıklıkla haber bültenlerini süslemektedir. Ayrıca, birçok tanıklık, gazetecilere yönelik şiddet eylemlerinin artığını bildirmektedir, bu da medya çalışanları arasında bir korku atmosferine yol açarak onları giderek daha karmaşık çalışma koşullarıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Dolayısıyla, Meksika, Sınır Tanımayan Gazeteciler‘in belirttiği gibi, gazetecilik uygulayıcıları için dünyadaki en tehlikeli ülkelerden biridir.

López Obrador’un tercihleri, gerçek bir değişim konusundaki taahhüdü hakkında da sorular doğurmaktadır. Kamu güvenliği alanına genel kurmay başkanlarını atayarak bazı gözlemcilerde şüpheler uyandırmaktadır. Güvenlik sorunlarını çözmek için askeri güç kullanımı, kullanılan yöntemlerin meşruiyetini sorgulatmaktadır. Daha uygun bir sosyal diplomasi temelli yaklaşım yerine, başkanın tereddüt ettiği ve önceki güvenlik uygulamalarının devam edeceğine dair kaygılar yaratmaktadır. Bu durum, güvenlik manzarasını daha da karmaşık hale getirmektedir.

López Obrador, şiddet algısını nasıl yönetiyor?

Başkanın Meksika’daki şiddet yönetimi birkaç sebepten ötürü eleştirilmektedir. Öncelikle, López Obrador’un gerçekleri küçümseyen bir tutum sergilemesi dikkat çekmektedir. Kamuya açık konuşmalarda, durum hakkında iyimser bir tavır takınmakta, bu da alarm verici verilerle çelişmektedir. Sorunların ciddiyetinin inkârı, pek çok vatandaşın güvensizlik hissini körüklemektedir. Bu tür bir yaklaşım, şiddet mağduru olan binlerce ailenin çektiği acılara karşı bir inkâr olarak algılanabilir.

Ayrıca, genelde yetersiz olarak değerlendirilen önleyici stratejiler, Meksika toplumunu somut cevapların peşine düşürmektedir. Başkanın güven verici konuşmaları, her gün tanık olunan bir gerçeklikle çelişmektedir. Böyle böyle, birçok Meksikalı, gerçek şiddet hissiyle birlikte, ihmal edilmiş hissetmeleri nedeniyle göç etme seçeneklerini keşfetmeye devam etmektedir; bu durum sık sık sürgün dalgalarıyla sonuçlanmaktadır. Gerçekler karşısındaki bu dengesizlik, hükümet ile halk arasında giderek büyüyen bir uçurum yaratmakta ve bir güven krizi doğurmaktadır. Kontrol dışı görünen bir duruma karşı duyulan çaresizlik, en büyük endişelerden biri olmaya devam etmektedir.

AMLO’nun tartışmalı yasama tercihleri nelerdir?

López Obrador’un güvenlik yönetiminin bir başka boyutu ise, yasama reform tercihleri üzerindedir. Yargıç atamalarını daha erişilebilir hale getirerek halk oylamasıyla gerçekleştirme kararı, toplumda canlı bir tartışmaya yol açmaktadır. Birçok eleştiri, bu tür bir önlemin yargı sistemini zayıflattığını düşünmektedir. Kamuoyuna göre bir yargı kararı verilmesi korkusu, yargı organlarında güç suistimallerine yol açabilir. Aynı zamanda, yeni yasaların getirilmesine ilişkin bazı tercihler, suç eylemlerinin cezalandırılmasında bir yumuşama izlenimi vermekte, bu durum insan hakları savunucularını endişelendirmektedir.

Bu reformların etkileri, ABD ile de bir çatışmayı gündeme getirmektedir. Başkanın benimsenen önlemleri, bölgesel güvenlik üzerine bir diyalog isteği olarak yorumlanmaktadır. Ancak, bu durum komşu hükümetlerle gerilimlere yol açmaktadır. Meksika ile ABD arasındaki göçmen durumu konusunda bir dava, politik aktörler arasında yapıcı çözümler arayışını ön plana çıkarmaktadır. Güvenlik ve göçmenlik yasalarının iç içe geçmesi, kamu politikalarındaki giderek derinleşen çatışmaların bir yansıması haline gelmektedir.

Corona virüsü krizinin yönetimi neden artırıcı bir faktör oldu?

Sağlık krizinin yönetimi, güvenlik konusundaki zayıflık algısında kayda değer bir rol oynamıştır. López Obrador, COVID-19 pandemisi karşısında genellikle rastgele bir yönetim için eleştirilmiştir. Sağlık önlemlerine karşı kayıtsız tutumu, bir güvensizlik ve belirsizlik iklimine katkıda bulunmuştur. Krizin ekonomik etkilerini küçümseme çabası, başkanın kamusal sağlık üzerindeki etkiyi gözden kaçırmasına neden olmuş, bu da en savunmasız toplulukların güvenliğini olumsuz etkilemiştir.

Bu durum, zaten şiddetle sarılmış bir ülkede sosyal gerilimleri artırmıştır. Bulaşma korkusu, farklı suç gruplarının şiddeti ile birleşince, halkı bir umutsuzluk dinamiğine sürüklemiştir. Birçok tanık, karantina dönemlerinde aile içi şiddet eylemlerinin arttığına dair rapor sunmaktadır. Dolayısıyla, bu kriz güvenlik, sağlık ve ekonomik refah arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulayarak, hükümetin tartışmalı kararlarına yol açan krizlerin bir döngüsünü yaratmaktadır. López Obrador, politikalarının olumlu etkilerini umut ederken, sonuçlar halkın başlangıçta dile getirdiği beklentilerden oldukça uzakta kalmaktadır.

Gazeteciler bu yönetimin etkisini nasıl ölçebilir?

Meksika’daki gazetecilerin mevcut durumu, AMLO yönetiminin güvenlik üzerindeki etkisini anlamak için belirleyicidir. Gazetecilerin düşmanca bir iklim karşısında üstlendikleri artan sorumluluklar, devletteki yapısal zayıflıkları ortaya koymaktadır. Birçoğu, bazen ölümcül olan gerçekleri belgelemek amacıyla ön saflarda yer almakta, tehditlere rağmen fedakârlıklarını sergilemektedir. Cezasızlığın hâkim olduğu bir ortamda, basın özgürlüğü tehdit altındadır ve bu durum onların gerçekleri raporlama çabalarını daha zor ve tehlikeli hale getirmektedir.

Bu durum, gazetecilerin korunmasıyla ilgili birçok soruyu gündeme getirmektedir. Ayrıca, basına yönelik yapılan saldırılara ilişkin veriler, güvenlik alanında acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Bu korumayı artırmak için başlatılan girişimler nadir olmakta ve gazeteciler topluluğu kaçınılmaz olarak açıkta kalmaktadır. Düşünülebilecek bazı önlemler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • oto savunma için özel eğitim programlarının oluşturulması.
  • Tehdit altındaki gazeteciler için destek ağları kurulması.
  • Gazetecilere karşı işlenen şiddetle ilgili daha katı yasaların getirilmesi için bir savunuculuk.

Meksika’daki medya manzarası, güvenlik, ifade özgürlüğü ve adalet dahil olmak üzere sayısız ve artan toplumsal zorluklara yanıt vermek zorunda olan bir yönetimin sorunlarını göstermektedir.

@remi_ragnar

🚨 Prévention Routière : Pour Nos Proches, Pour Nos Vies 🚨 Chaque jour, nous prenons la route avec l’espoir de rentrer chez nous en toute sécurité. En 2024, les accidents de deux roues sont en hausse. Ne l’oublions pas : chaque accident touche une famille, des amis, des êtres chers. ❤️ Portez un casque : Sauvez des vies, la vôtre et celle de vos proches. ❤️ Soyez visibles : Vos enfants, vos parents, vos amis comptent sur vous. ❤️ Respectez le code de la route : Pour ceux qui vous aiment et vous attendent. ❤️ Évitez les distractions : Votre attention est une promesse de sécurité. ❤️ Entretenez votre véhicule : Chaque détail compte pour votre protection. Nous avons tous quelqu’un qui nous attend à la maison. Pour eux, pour nous, soyons prudents. 🙏 #SécuritéRoutière #Amour #Prévention #DeuxRoues #Prudence

♬ son original – Remi_ragnar

Andrés Manuel López Obrador’un Meksika’daki güvenlik yönetimi, görev süresi boyunca yoğun eleştiriler almıştır. Kartellere karşı askeri güç kullanımını terk etme vaadinin aksine, süregelen şiddet ve çeteler arasındaki çatışmalar, ulusal manzarayı etkilemeye devam etmiştir. Bu durum, vatandaşlar arasında sık sık suç ve şiddet olayları ile tehdit altında hisseden bir güvensizlik duygusu yaratmaktadır.

Ayrıca, başkan, örgütlü suç ve uyuşturucu ile ilişkili şiddet konularını küçümsemekle sık sık suçlanmıştır ki bu durum kamuoyundaki memnuniyetsizliği artırmaktadır. Trajik olaylar ve gazetecilerin ve insan hakları durumuna ilişkin alarm verici raporlar, cezasızlıkla olan mücadeledeki başarısızlık algısını pekiştirmektedir. López Obrador’un tartışmalı önlemleri gibi, seçimleri, Meksikalıların güvenliğini garanti etme ve kurumsal güvenlerini yeniden sağlama konusundaki yeteneği hakkında sorular doğurmaktadır. Bu durum, güvenlik ve istikrar konusunda atılması gereken adımlara dair daha geniş bir değerlendirmeyi gerektirmektedir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top